Rabia R4BİA Sembolü Rabia Nedir? (Merak edenler)
Rabia mesajları.Rabia işaretleri.Rabia sembolü nedir? R4BİA sembolü nedir? R4BİA işareti ne anlama gelir?
Mısır'daki darbecilerin katliamı sonrası sembol haline gelen R4bia işareti çığ gibi büyüyor. Peki R4bia işareti nedir? R4bia işaretinin anlamı ne? Spor Toto Süper Lig 1. haftasına damga vuran olay R4bia oldu. Mısırdaki katliamın simgesi haline gelen olaya futbolcularda sessiz kalmadı. Gol sevinçlerinde r4bia simgesi yapan futbolcuların başında Emre Belözoğlu geliyor. Ligde gol sevinci yaşayan çoğu futbolcu Mısır olayına göndermede bulunarak R4bia simgesi yaptı.
Mısır'da darbe karşıtı gösterilerin yapıldığı Rabiatul Adeviyye Meydanı tüm dünya tarafından yakından takip edildi. Meydanı dolduran yüzbinlerce kişinin yaklaşık iki ay süren direnişi sayesinde Tahrir Meydanı kadar ünlenen Rabiatul Adeviyye Meydanı son yılların en büyük sivil katliamından birine şahitlik etti.
Arapçada "dördüncü, dört" anlamına gelen "Rabia" kelimesi Mısır'da darbe karşıtı direnişinin sembolü oldu. Katliamdan bir kaç saat önce Rabiatul Adeviyye Meydanı'nı dolduran onbinlerce kişi elleriyle "dört" işareti yaparak mesajlarını dünyaya duyurmaya çalışıtı.
'Rabia işareti, sosyal medyada da çığ gibi büyüdü. Facebook ve Twitterde profillerinie #R4BİA işaretini koyanların sayısı 24 saat içerisinde 90 milyon aşkın buldu.
Tabiin devrinde yetişen büyük hanım evliyalardandır. Dünyaya düşkün olmaması ve ibadetleriyle meşhur bir hanımdır. Basrada doğdu. Ailenin dördüncü çocuğu olduğundan ismini bu manaya gelen RABİA koydular.
Babası çok fakir olduğundan o doğduğu gece evinde ihtiyaç olan şeylerden hiçbiri yoktu. Annesi çok ağlayıp mahsun olmuştu. O gece babası rüyasında Peygamberimizi (sav) gördü ve kızının büyük bir kimse olacağı müjdelenip, basra beyine bir kağıda; ‘Her gece Rasulullah’a yüz salavat getirdin,dün gece unuttun,bunun için bu kağıdı getirene 400 dinar ver’diye yazıp götürmesini söyledi. Bunun üzerine babası böylece yazıp götürdü. Basra beyi memnuniyetle on bin kızıl altın verip,onlara hep yardımcı olacağını söyledi.Bundan sonra rahatlayıp kızlarını büyüttüler.
Rabia-i Adeviyye biraz büyüyünce anna babası öldüler,kızkardeşleri dağıldı. Basrada kıtlık başgösterdi. O da bir ihtiyara hizmete yani köleliğe başladı öyle ki bir gece ;’Ya Rabbi, biliyorsunki benim arzum senin emirlerine uymaktır. Eğer iş benim elimde olsa sana ibadetten bir an geri kalmazdım fakat ihtiyara hizmet ettiğim için sana gereği gibi ibadet edemiyorum’derken efendisi bunları duydu ve onun nasıl bir kişi olduğunu anlayarak azad etti ve kabul ederse ona hizmet edebileceğini söyledi. Ancak Rabia-i Adeviyye kabul etmeyerek onun yanından ayrıldı.
Günlerini sürekli ibadetle geçirirdi,geceleride ibadet ederdi. Kefenini daima yanında taşır,namazını üzerinde kılardı. Kefenini yanına almadan gezdiğini,konuştuğunu kimse görmedi. Çok oruç tutardı. Bir defasında bir hafta yiyecek bulamadı,sekizinci gece açlığı iyice şiddetlendi,nefsine eziyet ettiğini düşünürken kapı çaldı. Bir tabak yemek getirdi,mum almaya gitmiştiki döndüğünde kedinin yemeğini döktüğünü gördü. Su bardağını almaya gitti mum söndü içmek isterken bardak düştü,kırıldı. O da ‘Ya Rabbi,bu zavallı kulunu imtihan ediyorsun,fakat acizliğimden sabredemiyorum!’diyerek ah çekti. Bu ahtan neredeyse ev yanacaktı. Bir ses duyuldu.’Ey Rabia,istersen dünya nimetlerini üstüne saçayım fakat gamımı alayım. Çünkü benim gamım ile dünya birarada bulunmaz! Bu sözü işitince şöyle dua etti; ‘Ya Rabbi, beni seninlemeşgul eyle ve senden alıkoyacak işlere beni bulaştırma!’
Bir gece yarısı yine kalkmış Rabbiyle başbaşayken arkadan biri yaklaşmış onun minacatını dinliyor. ’Allah’ım gece oldu sevgililer sevgililerinin yataklarına gittiler. Aşık maşuk şimdi sarmaş dolaş. Benim MAŞUKUM SENSİN! BENDE KALKTIM SENİN YANINA GELDİM! Sana çeşitli şeyleri şefaatçi olarak arzediyorum.Benim sevgimde bir hayli derindir…İsteğim,dileğim çoktur. Aşığın maşuktan istediği herşeyi istiyorum. Aşkımı şefaatçi değil,senin bana olan alakanı şefaatçi yapıyorum!!!!!’ Dikkat ediniz bu emin bir kalbin ifadesidir.’Allah’ın sizi ne kadar sevdiğini öğrenmek istiyorsanız onu nekadar sevdiğinize bakın’ O öyle çok öyle delicesine seviyorduki Rabbininde onu nekadar sevdiğini bildiğinden kendi sevgisini değil Rabbinin ona olan sevgisini şefaatçi yapıyordu.
Rabia-tül Adeviyye son derece tevekkül ve sabır ve hertürlü güzel ahlaka sahip,dünyaya değer vermeyen yani düşkün olmayan,Rabbinin rızasından başka birşey düşünmeyen,gece ve gündüzünü ona ibadet ve tefekkürle geçiren,hayatı boyunca çok işkence ve eziyet görmesine rağmen imanından dönmeyip sabreden, kısacası gözlerine Rabbinin hayalinden başka hayal girmeyen çok yüce bir kadın evliyadır.752'de (doğumu bilinmemektedir) Kudüs civarında vefat etmiştir.Allah bizi onun şefaatine nail eylesin.
Mısır'daki Rabia olayları ve Rabia-tül Adeviyye
Mısırda direnişin sembolü Meydanın ismi, Rabiatul Adeviyye'den esinlenerek konulmuş. Rabiatul Adeviyye hayatı boyunca verdiği özgürlük mücadelesiyle anılıyor. Gösterilerle birlikte bu ismin taşıdığı anlam Mısırlılar arasında yeni bir sembolün doğmasına neden oldu. Tahrir Meydanı'nda bulunanların zafer işareti yaptığı dönemde Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndakiler ismin anlamına atıf yapmak ve Tahrir'deki darbe taraftarı göstericilerden ayrışmak için elleriyle dört işareti yapmaya başladılar. İşaret her geçen gün gösterilerin yapıldığı meydanlarda ve Mısır genelinde yaygınlaştı ve bilinen zafer işareti kadar çok kullanılmaya başlandı.
HZ.RABİA-TÜL ADEVİYYE ;
Bir gece namaz kılmak için seccadesini serer
Namazını bitirdikten sonra şöyle bir duada bulunur ;
Ya rabbi (c.c) şu vakitte bir çok kimse uyudu,bir çoğu sevdiğine gitti,bende sana geldim,çünkü benim sevdiğim sensin
Sonra zikire başladı ve seccade üzerinde zikir çekerken uyuyakaldı.
Bir hırsız girdi evine biraz sonra,bakındı sağına soluna,oldukça az ve eski eşyalarn olduğu fakir birinin eviymiş bu ev diye düşündü
Ama bir kaç parça eşya almadan çıkmak olmaz diye düşündü
Torbasına doldurduğu bir kaç parça eşya ile tam evden çıkacakken birde baktıki kapı yok ! Az önce girdiği kapı hiç biryerde yoktu,her yer duvardı
Aldıklarını bıraktı ve tekrar çevresine baktı,kapı orada duruyordu
Tekrar torbasına doldurdu eşyaları ve tekrar baktı ki kapı yine yoktu !
Bu işlemi tam 3 kez tekrarladıTam o esnada duvarlar dalga dalga yarılarak dediki ;
Ey hırsız ! Seven uyudu ama sevilen ayakta !
Hırsız kelime-i şehadet getirerek müslüman oldu
0 yorum: